Ülkemizde ağız sağlığını arttırmaya yönelik çalışmalar devam ediyor. Ancak yapılan araştırmalar, henüz,  diş sağlığına gereken öneminin verilmediğini ortaya koyuyor. Alanında uzman doktorların yaptıkları pek çok araştırma diş sağlığının vücut sağlığının bir parçası olduğu kadar, bu bütünlüğü bozabilecek unsurlar taşıdığına da dikkat çekiyor. Vücudun herhangi bir yerinde oluşan bir enfeksiyon dişleri etkileyebileceği gibi, diş etlerinde oluşan bir iltihaplanmanın da genel sağlığı etkilemesi çok olası bir sonuç aslında. Fakat toplum genel algı bakımından ağız sağlığını aynı değerlendirmeyi tercih ediyor. Bunun sonucunda da ağız bakımına gereken önemi vermiyor.

Türk Diş Hekimleri Birliğinin yaptığı araştırmalarda ortaya koyduğu rakamlara bakacak olursak, ülkemizde kişi başı yıllık diş macunu kullanımı 110 gr. Bu rakam gelişmiş ülkelerin birçoğunda ortalama 4 kat daha yüksekken, diş ipi ve ağız çalkalama suyu kullanımıysa neredeyse yok denecek kadar az. Bu malzemeler 100 haneden sadece 2’sinde bulunuyor. Diş fırçası kullanımında da rakamlar yine olması gerekenin çok altında. Yıllık kişi başına düşen diş fırçası oranı 1’im altında kalırken, hayatı boyunca diş fırçalama alışkanlığının hiç edinmemiş yetişkinler olduğu gibi, aynı diş fırçasını 1’den fazla kişinin kullandığı hanelerin olması da dikkat çekiyor.

Diş hekimleri olarak günde 2 defa diş fırçalamayı tavsiye ederiz. Ancak yine rakamlar gerçekleri ortaya koyarken, haftada 1.4’lük fırçalama oranıyla, beklentilerin çok gerisinde kalıyor.

Ağız ve diş sağlığının korumanın en önemli adımı olan ağız hijyeni alışkanlığını kazanma özellikle küçük yaşlarda başlaması gereken bir süreçtir. Ağız bakımındaki eksikler, çocuk gelişimi dahil, ileri yaşlarda özellikle kalp sağlığını tehdit edebilecek riskler oluştururken, diş çürükleri diş eti iltihapları ve diş kayıplarıyla birlikte ciddi sonuçlar doğurur. Ağız içi hijyenini ihmal etmemekse, dişlerinizi ve genel sağlığınızı korumaya büyük ölçüde yardımcı olur.